MÖ 4. yüzyılda yaşadığı düşünülen Çin’li filozof Guiguzi’nin eseri “İkna Sanatı”, Çin’in en eski ve önemli eserlerinden biridir. Ancak eser, güçsüz olanlara güçlüleri yenme yollarını gösterdiğinden dolayı yazıldığı dönemde çoğunlukla tehlikeli olarak değerlendirilmiştir. Bir başka ifadeyle, antik dönem Çin yöneticileri, astlarının ve sıradan insanların kendi düşüncelerini anlamalarına yardımcı olan bu esere pek sıcak bakmamışlardır.

Guiguzi’nin bu eserinden aldığım aşağıdaki on not ile iletişim ve etkileşim becerilerinizi geliştirmek üzerine bir takım ipuçlarına sahip olabilirsiniz:
Yin Yang: Yin ve Yang’ın temel anlamı şeylerin güneşe göre olan konumlarıdır. Yang güneş alan taraf, Yin de gölgede olan taraf anlamına gelir. Bunun dışında iki geniş anlamı daha bulunmaktadır: İlki iki karşıt enerji [Qi], ikincisi iki karşıt gücün bir arada var olmasıdır. Sıcak, aktif, parlak, güçlü olan şeyler Yang; soğuk, pasif, karanlık, zayıf olan şeyler de Yin’dir. Yin ve Yang arasındaki etkileşim her şeyin varlığını ve özelliklerini belirler. Yin ve Yang, Çin düşüncesinde evreni ve içindeki her şeyi açıklamak için kullanılır. Örneğin Gök Yang ve Yer Yin’dir.
İyi dinleyenler hayaletler gibi karşı tarafın duygularını yakalar. Bilgi toplamak için duruma uyum sağla. İncelemeden bilgi toplamak kafa karışıklığına; kafa karışıklığı ise bulanıklık ve yanlış yorumlara neden olur.
Denir ki; bir konunun doğasını anlamadan onu ele aldığında engellerle karşılaşırsın; durumunu anlamadan bir kişiye hitap ettiğinde de reddedilirsin. Karşındaki kişinin durumunu anladığında onunla çalışmak için stratejiler geliştirebilirsin.
Bilgelerin derinliğine ulaşmadan, hükümdara faydalı olamazsın; çok çalışıp zihnini yormadan, şeylerin doğasını anlayamazsın; başkalarının zihinlerini bilmeden duygularını anlayamazsın; bunları başaramazsan asla üne kavuşamaz, asla başarılı olamazsın; asla bir orduyu yönetemezsin; gerçeği anlamadan sadık ve dürüst olmakla başkalarını asla anlayamazsın.
Başarılı olan konuşmacıyı ancak kendisiyle aynı duyguları paylaşanlar duyabilir. Başarılı konuşmacı ancak aynı duyguları paylaşanlar tarafından dinlenir. Şeylerin kendilerine yakın olanlarla birlikte olduğu söylenir. Ateşe odun eklendiğinde önce kuru olanlar yanacaktır. Yere su döküldüğünde nerede ıslak lekeler oluşuyorsa su önce orada toprak tarafından emilmiştir.
Dinlemenin değeri anlaşılmasında, bilginin değeri ayırt edilmesinde, konuşmanın değeri yaratıcılıktadır.
Başkalarını istemedikleri şeyleri yapmaya zorlama; bilmek istemedikleri şeyleri öğretmeye çalışma. Her insanın kendi beğenileri vardır, onlara uyum sağlamak için bilgi edin; her insanın beğenmedikleri vardır, onlar hakkında konuşmaktan kaçın. Buna Yang’ı elde etmek için Yin’i kullanmak denir.
Hükümdar her zaman sakin olmalıdır, tıpkı etin kemiklerle birlikte olması gibi; ancak bu sayede aktif ve faydalı olabilir. Müzakere konusunda ustalaş ve karşı tarafı sürekli tedirgin et. Alçakgönüllü, dikkatli ve sakin ol, değişimi oturarak izle, [karşı tarafın] düşüşü ve yıkımını bekle. Yıkım bu şekilde beklenmelidir. İşte bunlar hükümdarın nasıl davranması gerektiğini anlatmaktadır.
İstekler irade tarafından barındırılır ve zihin tarafından değerlendirilir. İrade denen şey, istekleri gerçekleştirmek ister. Çok istek zihnin dikkatini dağıtır. Dikkati dağılan zihin iradeyi zayıflatır; zayıflayan iradeyle istekler gerçekleştirilemez. Bu nedenle, zihin enerjisi ve istekler aynı yönde olmalı ve kontrol edilmelidir. İstekler kontrol edilirse, irade ve düşünceler zayıflamaz; irade ve düşünceler zayıflamazsa berrak düşünme ve akıl yürütme mümkün olur.
Dönüşüm denen şey, sonsuz stratejiye sahip olmaktır. Sonsuz denen şey, bilgelerin zihnine sahip olmaktır. Bu önceden tahmin edilemez olmaya ve zihnin sanatını bilmeye bağlıdır.
Toparlamak gerekirse, Guiguzi’nin bu eseri, zihin kontrolünü sağlayarak doğru zamanda ve doğru taktiklerle iletişim ve etkileşim becerimizi geliştirebileceğimizi söylüyor. Bu becerilerin sosyal ve iş hayatımızdaki önemini ayrıca Amerikalı nörobilimci David Eagleman’ın şu sözünden de anlayabiliriz:
“Dünyayı nasıl algıladığımız, çoğunlukla hikayenin yarısıdır; diğer yarısı ise onunla nasıl etkileşim kurduğumuzdur.”
“Düşünceler” kitabını diğer Modern Bilgelik Kavramları ile bağdaştırmak gerekirse, şu kavramları incelemenizi tavsiye ederim:
Comentarios