top of page

Hanlon’un Usturası | Aptallığın Yeterli Bir Açıklama Olduğu Durumlarda Kötü Niyet Aramayın!

Hanlon’un Usturası, birilerinin sergilediği davranışlar bizi olumsuz etkilese dahi, bu davranışlarda doğrudan kötü niyet aramamamız gerektiğini bize söyleyen bir modern bilgelik kavramıdır. Çünkü sergilenen davranışlar, karşıdaki kişinin dikkatsizliğinden, sizi düşünmeden hareket ettiğinden veya beceriksizliğinden kaynaklanabilir. Yani size karşı doğrudan sergilenen bir davranış olmayabilir. Dolayısıyla, Hanlon’un Usturasını anlamak, dünyayı daha pozitif bir şekilde algılamamıza, olumsuzlukları hayatımızdan çıkarmamıza ve ilişkilerimizi geliştirmemize yardımcı olur.

Hayatımızda bir şeyler ters gittiğinde, hemen bize karşı özellikle bir komplo var olduğunu düşünme eğilimindeyiz. Mesela;

  • Yöneticiniz size o gün günaydın dediğinde gülümsemedi mi? O zaman, performansınızdan memnun değil veya sizi işten çıkarmayı düşünüyor.

  • Sevgiliniz bugün attığınız mesaja cevap vermedi mi? O zaman, size kırgın veya sizden ayrılmayı planlıyor.

  • Gittiğiniz bir kafede WiFi çalışmıyor mu? O zaman, kafe sahibi sizin sadece bir kahve sipariş ederek saatlerce kafede oturmanızı istemiyor.

Meyilli olduğumuz bu düşünce tarzı ve aklımıza gelen fikirler nadiren doğru olabilir. Ancak olaya sadece kendi penceremizden değil de karşımızdaki kişinin penceresinden baktığımızda daha net bir yargıya varabiliriz. Belki yöneticiniz o gün evde ailesi ile tatsız bir gün geçirdi. Kız arkadaşınız gün ortasında uykuya daldı. Veya kafenin gerçekten internetinde problem vardı. Hanlon’un Usturası tam olarak burada devreye giriyor. Yani, başımıza gelen olumsuzlukları doğrudan kendimize yormadan tarafsızca değerlendirmeli ve hemen kötü niyete yormamalıyız.


Zihnimizde oluşturduğumuz “Hanlon’un Usturası” bakış açısı ile gerek fiziksel dünyada gerekse sosyal medyada kötü veya saygısızlık olarak algıladığımız çoğu durumun, aslında karşımızdaki kişinin koşullarıyla veya düşünebilme kapasitesi ile ilgili olduğunu tespit edebilir ve ona göre daha tedbirli davranabiliriz. Bu sayede, aslında hiçbir anlamı olmayan öfke ve yanlış anlamalara yol vermemiş oluruz. Zaten şunun farkında olmamız lazım; dünyanın bize karşı bir komplo kurmaktan ziyade unutması daha muhtemeldir.


Tabi hayattaki diğer şeyler gibi Hanlon’un Usturası’nın da bazı sınırları vardır. Bazı eleştirmenler, Hanlon’un Usturası’nı insanları gerçek kötülüklere karşı körleştirebilecek aşırı saf bir yaklaşım olarak görüyor. Dolayısıyla, bunu da göz önünde bulundurup etrafımızda olup biten olaylara karşı, her ne kadar objektif ve bilinçli yaklaşırsak yaklaşalım, ufak bir parça da olsa sağduyu ve sezgilerimizi de kullanalım. Bazen yetersizliğe atfedilebilecek eylemler aslında bilinçli veya bilinçsiz olarak kötü amaçlıdır.


Özetlemek gerekirse, özellikle teknoloji ile birlikte bilginin ve iletişimin böylesine artmış olduğu günümüzde Hanlon’un Usturası yaklaşımına sahip olmak, empati yeteneğimizi geliştirmemize, etrafımızdaki insanlarla ilişkilerimizi iyileştirmemize, daha az yargılayıcı olmamıza ve daha doğru kararlar almamıza olanak tanır.

 

Hanlon’un Usturası’nı diğer Modern Bilgelik Kavramları ile bağdaştırmak gerekirse, şu kavramları incelemenizi tavsiye ederim:

299 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page