top of page

Kırmızı Kraliçe Etkisi | Dışımızdaki Dünya Bizden Daha Hızlı Değişiyorsa, Sonumuz Yakın Demektir


Adını İngiliz yazar Lewis Carroll’ın en ünlü eseri olan Alice Harikalar Diyarında’dan alan Kırmızı Kraliçe Etkisi, mevcut konumumuzu korumak için olabildiğince hızlı koşmamızı, eğer ki mevcut konumumuzu daha iyi bir noktaya götürmek istiyorsak hızımızı en az 2 kat daha arttırmamızı bize söyleyen bir modern bilgelik kavramıdır.


“Alice Harikalar Diyarında” eserinde Alice, Kırmızı Kraliçe’nin peşinden koşmaya başlar ancak her ne kadar hızlı koşarlarsa koşsunlar, oldukları yerden ileri gidemezler. Bunun üzerine Alice sorar: “Bunca zamandır koşuyoruz neden hala aynı ağacın altındayız? Sanki her şey bizimle beraber hareket ediyor." Kraliçe cevaplar: "Elbette. Başka ne bekliyordun? Sadece bulunduğun yeri koruyabilmen için olabildiğince hızlı koşman gerekiyor. Eğer ki başka bir yere gitmek istiyorsan hızını en az iki misli arttırmalısın."

Sadece edebiyat değil aynı zamanda biyoloji dünyasında da büyük bir etkiye sahip olan bu metafor, ilk olarak 1973 yılında Amerikalı biyolog Leigh Van Valen tarafından kullanılmıştır. Bu kavramı biyoloji dünyasından bir örnekle açıklamak gerekirse; bir ormandaki ağaçları hayal edin. Ağaçlar güneş ışığına ulaşmak için birbirleri ile yarış içerisindedirler. Ağaçlardan biri diğerlerine göre daha fazla uzadığında, diğer ağaçlar da gölgede kalmamak için daha fazla uzayacaktır. Ve bu durum bu şekilde devam edecektir. Dolayısıyla, ağaçlar kendi içlerindeki rekabetten dolayı sürekli enerji harcamak zorunda kalsalar da günün sonunda aldıkları güneş ışığı miktarı değişmeyecektir. Tabi, mevcut konumunu korumak için enerji harcayıp uzamayan ağaçlar da diğerlerine oranla daha erken bir sürede ölmeye başlayacaktır.


Benzer bir örneği, çitalar ve zebralar üzerinden verebiliriz. Çitalar, zebraları kolay bir şekilde avlamak için daha hızlı koşmaya başlarken, zebralar av olmamak için daha hızlı koşmaya başlayacaktır. Sonuç olarak her iki hayvan da daha hızlı koşmaya evrilmiş olduklarından dolayı bir süre sonra avlanma oranında bir değişiklik olmayacaktır. Yani daha hızlı koşmaya evrilmek için enerji harcamış olsalar dahi avlanma oranı yeniden dengelenecektir. Bu süre zarfında enerji harcamayıp evrilmeyen çitalar açlıktan ölümle karşı karşıya gelirken, yine enerji harcamayıp evrilmeyen zebraların daha kolay av oldukları için ölümle karşı karşıya geldiklerini söyleyebiliriz.


Bu örneklerden yola çıktığımızda hayatımızın birçok alanında aldığımız kararların ve aksiyonların da Kırmızı Kraliçe Etkisi’ne göre şekillendiğini söyleyebiliriz. Örneğin; sadece fiyat üzerinden farklılaşan bir giyim mağazası açtıysanız, kısa bir süre içerisinde para kazanamamaya başlarsınız. Çünkü rekabetten dolayı her zaman daha düşük fiyata ürün satan firmalar olacaktır. Bu durumu Amerikalı yatırımcı Warren Buffett şöyle dile getiriyor:


“Tekstil sektöründe teknolojiden yararlanarak maliyetleri düşürebilir ve daha ucuza mal satabilirsiniz. Ancak aynısını rakipleriniz de kolayca yapabilir. Dolayısıyla, yakında herkes eskisinden daha az para kazanacak.”

Özetlemek gerekirse, Kırmızı Kraliçe Etkisi, sürekli bir değişim ve rekabet barındıran bu dünyada, doğru kararlar alarak sahip olduğumuz hayat kalitesini sürdürebilmek için yüksek bir enerji, bu hayat kalitesini arttırabilmek içinse çok daha yüksek bir enerji harcamamız gerektiğini vurguluyor. Tabi bunları yaparken dikkat etmemiz gereken noktalar:

  • Sürekli bir değişim ve gelişim süreci içerisinde olmamız şart. Yani, hayatımızı “Beta” aşamasında gibi değerlendirip her fırsatta sürekli değişime ve gelişime açık olmalıyız.

  • Enerjimizi doğru kullanmak için her şeye değil, tutkularımız olan şeylere veya getirisi büyük olan şeylere enerjimizi harcamalıyız.

  • Rekabet içerisinde rakiplerimizin de en az bizim kadar akıllı olduğunu unutmamalıyız. Dolayısıyla, bizi farklılaştıran şeyleri keşfetmeliyiz. Eğer kendimizden bahsediyorsak, kendimizi tanımalıyız. Eğer bir işletme veya projeden bahsediyorsak, o işletme ve projenin farklılaştıran tüm özelliklerini iyi tanımlamalıyız.

  • Mükemmel rekabet kaybedenler içindir. Dolayısıyla, kendimizi rekabete kaptırmaksızın derin bir nefes alıp, olup biten şeyleri geniş bir pencereden tüm çıplaklığıyla görmeli ve buna göre doğru adımları atmalıyız.

  • Oyun teorisi mantığında ilerleyip rakiplerimizle iletişimde olmalı ve kazan-kazan formülünü uygulamalıyız.

“Dışımızdaki dünya bizden daha hızlı değişiyorsa, sonumuz yakın demektir.” Jack Welch
 

Kırmızı Kraliçe Etkisi’ni diğer Modern Bilgelik Kavramları ile bağdaştırmak gerekirse, şu kavramları incelemenizi tavsiye ederim:


1.190 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page